Yayınlandı - Pzt, 25 Mrt 2024
Takıntılı düşünce, inanç ve
dürtülere obsesyon, tekrar edici davranış ve aşırı zihinsel uğraşlara
kompulsiyon denir. OKB obsesyon ve kompülsiyonlarla giden psikolojik bir
sorundur. OKB sorunu yaşayan kişi obsesyonun mantıkdışı olduğunu bilir fakat
ilgisiz kalamaz, bu yüzden yoğun kaygı ve huzursuzluk yaşar. Bu sıkıntıyı azaltmak
için kompülsif davranışlara başvurur. Genel toplumda görülme oranı %2-3
civarıdır. Başlangıç yaşı ergenlik ve genç yetişkinlik dönemidir.
Belirtiler kişiye ve topluma göre
farklılık gösterse de genel olarak görülen belirtiler şunlardır;
Bulaşma Obsesyonu ve Temizlik Kompülsiyonu
Şüphe obsesyonu ve kontrol kompülsiyonu
Cinsel içerikli obsesyonlar
Dini içerikli obsesyonlar
Simetri obsesyon ve kompülsiyonları
Dokunma kompülsiyonları
Sayma kompülsiyonları
Biriktirme ve saklama kompülsiyonları
Batıl inançlar, uğurlu, uğursuz
sayılar ve renkler
Elbette bu OKB belirtileri herkeste
olabilir ve her belirti OKB hastalığı demek değildir. Kişinin yaşadığı sorunlar
özel, iş veya sosyal hayatında ciddi anlamda işlevselliğini bozuyorsa bunlardan
dolayı kişilerarası ilişki sorunu yaşıyorsa profesyonel bir desteğe ihtiyaç
duyar.
OKB nedenleri ile ilgili çalışmalar devam etmekle birlikte, bilimsel
yayınlarda bazı sebepler öne çıkmaktadır.
Genetik: 1. Derece akrabasında OKB olanların bu
hastalığa yatkınlığı daha fazladır.
Beyin işlevlerinde değişiklik: Özellikle seratonin
metabolizması ile ilgili sorunlar yatkınlığı artırıyor.
Travmalar: Özellikle çocukluk çağı travmaları
Kişilik özellikleri: Mükemmeliyetçi, ayrıntıcı
kişilik örüntüleri
Kişinin yaşadığı OKB günlük hayatını olumsuz etkiliyorsa,
kişisel sosyal ve iş alanlarında işlevselliğini bozuyorsa profesyonel destek
alması önerilir. Kişi yaşadığı obsesyonlara her zaman kompülsif davranışlarla
yanıt vermek ister. Fakat bu durum belli bir süreden sonra baş edilemez bir
duruma gelebilir. Özellikle zihinsel takıntıları varsa bunları daha fazla
düşünerek çözmeye çalışır. Zihinsel aşırı uğraşlar problemi çözmediği gibi,
problemin kendisi haline gelebilir. ‘’OKB nasıl geçer?’’ sorusunun cevabı:
‘’profesyonel bir destek ve kişiselleştirilmiş bir tedavi ile geçer.’’
olabilir. OKB sorunu OKB hastalığı boyutlarındaysa tedaviye geciktirmeden
başlamak hem kişinin hem de çevresinin hayat kalitesini arttırır.
Obsesif kompülsif bozukluk tedavisinde bilimsel olarak
etkili olduğu gösterilmiş iki tedavi yöntemi vardır; ilaç tedavileri ve
psikoterapi. Her iki tedavinin birlikte uygulanması başarı şansını
arttırmaktadır.
Serotonin geri alımını önleyici ilaçlar ve bazen bunlara
eklenen antipsikotik ve anksiyolitik(kaygı giderici) ilaçlar. İlaç tedavisi
alan her üç kişinin ikisinde yaklaşık 2-3 aylık bir süreçte belirtilerde ciddi
azalmalar görülür. Elbette tedavi daha uzun zamanı alabilir. OKB ilaçları hekim
kontrolünde düzenli olarak kullanılmalıdır. Tedavinin başlangıcında olduğu
gibi, bitişine de hekimle birlikte karar verilmelidir.
Bilişsel davranışçı terapi OKB tedavisinde ve rahatsızlığın
tekrarlamasının önlenmesinde oldukça etkilidir. Psikoterapinin başarısını
etkileyen en önemli etken kişinin bu konudaki istekliliği, gönüllülüğü yani
motivasyonudur. Davranışçı yöntemlerde hedef kişiyi obsesyonlarla
karşılaştırmak, rahatlatıcı davranışlar yapmadan kaygısının sönümlemesini
deneyimletmektir. Alıştırma tedavisi diye de geçen bu yöntem öncesinde terapist
ile danışan bunu nasıl yapacakları ile ilgili bir işbirliği kurarlar. Bilişsel
tekniklerde ise daha çok obsesif düşüncelerle çalışılır. Tehlike, tehdit ve sorumluluk
düşüncelerinin ne oranda gerçekçi ve işlevsel olduğu araştırılır. Amaç
düşüncenin gerçeğin fotokopisi olmadığını keşfetmektir. BDT nin yeni bir alt
ekolu olan Metakognitif terapi de OKB tedavisinde oldukça etkilidir. Bu ekol
düşüncenin içeriğini değil, düşünceyle kurulan ilişkiyi, yani düşünceye yanıt
vermeyi çalışır. OKB hastalığı sürdüren işlevsiz stratejileri ve üst bilişleri
araştırır.
Cmt, 06 Nis 2024
Per, 28 Mrt 2024
Pzt, 25 Mrt 2024
Herkese açık bir inceleme yazın